BULBOSPONGİOZ KASA BOTOKS ENJEKSİYONU HAYAT BOYU ERKEN BOŞALMAYI TEDAVİ ETMEDE GÜVENLİ VE ETKİLİ MİDİR? RANDOMİZE KONTROLLÜ ÇALIŞMA


Amaç

Hayat boyu ilaca dirençli PE vakalarında bulbospongios kasa botulinum-A toksin enjeksiyonlarının güvenliğinin ve etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır

Yöntem

49 hastayı içeren botulinum-A toksini grubu ve yine 49 hastadan oluşan plasebo (salin) grubu olmak üzere; hayat boyu PE tanısı konulan 98 hasta randomize olarak iki gruba ayrıldı. 100 U botulinum-A toksini 10 cc salinle seyreltildi ve kasın bir tarafına (botulinum-A toksini grubu) çoğu kas lifine dağılacak şekilde ultrason eşliğinde 5 cc enjekte edildi. Aynı teknik, diğer gruptaki hastalara bulbospongiosus kasına enjekte edilen aynı hacimdeki salin kullanılarak uygulandı. IELT, PEP skorları, PEDT, IIEF ve herhangi bir komplikasyon durumu kaydedildi. Takipler işlemden 1, 3 ve 6 ay sonra gerçekleştirildi.

Bulgular

Bulbospongiosus kasa botulinum-A toksini enjeksiyonu uygulanan hastalar, tedaviden sonraki ilk performanslarına kıyasla belirgin şekilde uzamış IELT süreleri gösterdi. Ek olarak, PEP puanlarında iyileşmeler dikkat çekti ve özellikle önemli bir komplikasyon bildirilmedi. Tersine, bulbospongiosus kasına salin enjeksiyonunun boşalma gecikmesi üzerinde herhangi bir etkisi gösterilmedi

Sonuçlar

Çalışmamız, botulinum-A toksininin bulbospongiosus kasıa enjeksiyonunun PE tedavisinde güvenli ve etkili bir seçenek olabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, daha büyük örneklem boyutları ve daha uzun takip süreleri içeren daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Sınırlılıklar:
Çalışmanın mevcut küçük örneklem büyüklüğü, verilerin tek merkezli olması ve hastaların kısa takip süresi limitasyonlarıdır.

Hasta Bakımı Açısından Yorum:
Tıpta birçok alanda ve ürolojide sıklıkla kullanılan Botulinum-A toksinin PE’da bulbospongioz kasa güvenli ve etkili olarak uygulanabildiğinin gösterilmiş olması özellikle coitus öncesi geçici medikal tedavi kullanmak istemeyen hasta grubu için önemli bir tedavi alternatifi olabileceği düşünülmektedir.

Dr. Mesut Berkan Duran

Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD